İkinci İnönü Zaferi’nin 96. yıldönümü, Bozüyük ilçesindeki Metristepe Anıtı ve Akpınar şehitliğinde düzenlenen törenlerle kutlandı.
Sabah saat 11.00’da Metristepe Anıtı’nda başlayan programda, saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından askerler tarafından saygı atışı yapıldı.
Bilecik Valisi Süleyman Elban tarafından Şehitlik Şeref Defterine günün anlam ve önemini belirten düşüncelerin yazması ile buradaki program sona erdi.
Metristepe Anıtı’ndaki programın ardından Akpınar köyündeki şehitliğe geçildi. Akpınar Şehitliğindeki program ise Bilecik Valiliği, Bilecik Belediyesi, Bozüyük Belediyesi ve Bozüyük Garnizon komutanlığı tarafından buradaki anıta çelenk konulması ile başladı.
Saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından askerler tarafından saygı atışı yapıldı. Bilecik Valiliği tarafından düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Genel Kurmay Başkanı Hulisi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Prof.Dr.Nabi Avcı, Jandarma Genel Komutanı Org.Yaşar Güler kutlama mesajı gönderdi.
2.İnönü Zaferi’nin önemine vurgu yapan Bilecik Valisi Süleyman Elban, yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Bugün hep birlikte bizlere gurur veren bu büyük zaferi yeniden hatırlarken burada canlarını tereddüt etmeden feda eden, düşmana geçit vermeyen genç, temiz ve onurlu Anadolu evlatlarımızın, şehitlerimizin fedakârlıklarını bir kez daha anacağız.
Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi hiç kuşkusuz büyük lider Gazi Mustafa kemal önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı’mızdır. Onurunu tüm değerlerini n üzerinde tutan büyük Türk milleti, ulu önderinin etrafında kilitlenerek büyük bir destan yazmış ve tarihin akışını değiştirmiştir. Ayağında çarığı, çantasında azığı olmayan kahraman askerlerimiz, kendisinden sayı ve teçhizat olarak katbekat üstün olan düşman askerlerine verdiği onurlu mücadelelerine tarihimiz şahittir. Bu büyük zaferin arkasında milletimizin üstün inanç ve azmi vardır. Kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle el ele, gönül gönüle bütün milletimiz bu uğurda bütün imkânlarını ortaya koyarak büyük bir seferberlik başlatmışlardır. Genç kızlarımız, gelinlerimiz kağnı başında cepheye erzak ve cephane taşımışlardır. Yiğit Anadolu gençlerimiz daha bıyıkları terlemeden cepheye koşmuş; bayrak için, vatan için, millet için şehit olmuşlardır. Bu imkânsızlıklar içinde yokluk içinde varlık mücadelesi verilmiş ve sonunda bugün üzerinde yaşadığımız vatan toprakları kurtarılmış ve pırıl pırıl Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
Bugün onlar için ne kadar dua etsek, onları ne kadar hayırla yâd etsek haklarını ödeyemeyiz. Kurtuluş Savaşı’mızın en önemli kilometre taşlarından biri de 2. İnönü Zaferi’dir. Büyük komutan ve devlet adamı İsmet Paşa’nın “ Bozüyük yanıyor, düşman binlerce ölü ile doldurduğu savaşa alanını silahlarımıza terk etmiştir” diyerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e durumu bildirmiş ve Gazi Mustafa Kemal ise cevabında, “Bütün dünya tarihinde sizin İnönü zaferinde üzerinize aldığınız vazife kadar ağır bir vazife yüklenmiş komutanlar çok azdır. Siz orada yalnız düşmanı değil, Türk tarihinin makûs tarihini de yendiniz. Adınızı tarihin şeref abidelerine yazan ve bütün milleti hakkımızda ebedi minnet ve şükrana sevk eden büyük gaza ve zaferinizi tebrik ederken, üstünde bulunduğunuz tepenin size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir şeref meydanı seyrettiği kadar milletimiz ve kendimiz için yükseliş parıltılarıyla dolu bir istiklal ufkuna da baktığımızı ve hâkim olduğunu söylemek isterim” diyerek 2. İnönü Zaferi’ni İsmet Paşa’yı ve askerlerini kutlamıştır.
Ordumuzun batı cephesinde 2. Kez zafere ulaşması gerek yurt içinde gerekse yurt dışında büyük yankı uyandırmıştır. 2.İnönü zaferi ülkemizde büyük bir sevinç ve coşkuyla karşılanırken kurtuluş umudunu da canlandırmıştır. Bu sayede ordumuza güven artmış, bütün imkânsızlıklara rağmen Türk milletini esaretten çıkartmak için yüreğini ortaya koyarak savaşanlara büyük moral ve güç vermiştir ve sonuçta milletimizin makûs talihi yenilerek bugün mensubu olmaktan büyük onur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti doğmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması, bağımsızlık ve özgürlük inancıyla nelerin başarılabileceğini kanıtlarken Türk milletinin gücünü de tüm dünyaya göstermiştir.
Bizlere düşen en büyük görev; tıpkı o günlerde olduğu gibi bugün de birlik ve beraberlik içinde olmaktır. Hangi zor şartlar altında vatan topraklarımızın korunduğunu neslimize anlatmaktır. Şunu unutmamak gerekir ki geçmişini bilmeyenin geleceği de olamaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin binlerce şehit verilerek kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Bu bilgiyi sürekli genç nesillerimize aktarmak, içimizdeki milli bilinci her zaman ortaya koymak zorundayız. Eğer bunu başaramazsak, nesillerimize aktaramazsak, işte o zaman milletimizi büyük tehlikeler bekliyor demektir.
Millet egemenliğine dayalı tam bağımsız yeni bir Türk Devleti’nin kurulması aşamasındaki ilk temellerinin atıldığı bu topraklarda görev yapmanın onuruyla, Kurtuluş Savaşı’nın büyük önderi ve Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere İnönü Savaşlarının muzaffer komutanı İsmet İnönü’yü ve kahraman ordumuzun tüm şehit ve gazilerini şükran ve minnetle anıyorum.”
Bilecik Valisi Süleyman Elban’ın ardından konuşma yapan Bilecik Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Hayati Durak ise konuşmasında şunları söyledi: “Osmanlı İmparatorluğu dağılmış, İstanbul İngilizlerin işgalinde… Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Ankara’ya gelip Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurmuş. Albay İsmet ve arkadaşları av elbiselerini giyerek, tebdili kıyafet İstanbul’dan Ankara’ya yaya olarak, köy yollarını takip ederek 21 günlük bir yolculuktan sonra Mustafa Kemal’e katılmışlar. Ordunun bir kısmı padişahın elinde. Bir kısmı Ermeni isyanlarına karşı Doğu Anadolu’da. Bir kısmı da iç isyanlara karşı savaşmaktadır.
Yeni kurulan Ankara hükümetini temsilen Albay İsmet komutasındaki birlikler kendisinden 3 kat fazla olan Yunanlılarla giriştikleri 1. İnönü Meydan Muharebesi’ni kazanır, Albay İsmet bugünkü anlamıyla Tümgeneral’liğe terfi eder. Padişah hükümetini temsil eden Sadrazam Tevfik Paşa, Londra Konferansı’nda Ankara hükümetini yetkili kabul eder. 2 ay sonra başlayan 2. İnönü Muharebesi’ni de kazanan garp cephesi komutanı İsmet, Ankara’ya şu telgrafı çeker: “Bozüyük yanıyor. Düşman binlerce ölüleriyle doldurduğu muharebe meydanını mı zafer silahlarımıza terk etmiştir. İmza, garp cephesi kumandanı İsmet.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk o telgrafa şu cevabı verir: “Bütün tarihi âlemde sizin İnönü Muharebesi’nde ağır bir vazifeyi deruhte etmiş kumandanlar enderdir. Siz orada yalnız düşmanı değil, Türk talihinin makûs tarihini de yendiniz. Bütün vatan bugün zaferinizi kutluyor.”
Bizler de Mustafa Kemal Atatürk’ün bu telgrafı doğrultusunda her yıl 1 Nisan günü İnönü Muharebesi’ni kutluyor, bu muharebeye katılan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, huzurlarında saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene.”
Bozüyük Belediye Başkanı Fatih Bakıcı ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına Personel Üsteğmen Serkan Adalı’nın konuşmaları sonrasında Ankara Ahmet Hamdi Akseki Camii İmam hatibi Ali Tel tarafından Kuran Tilaveti’nin yapılması ve İlçe Müftüsü Selami Bağcı tarafından dua ettirmesi ile devam eden program şehitliğin ziyaret edilmesiyle sona erdi.
