TARİHİN PINARI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

TARİH EĞİTİMİNİN EKSİKLİKLERİ

Tarih ilmi ile ilgili bu zamana kadar birçok farklı görüş ve düşünce ortaya atılmıştır. Tarihin zaman sonuç ve kronolojik bir sıralama olduğunu söylemek doğrudur ama eksiktir. Çünkü asırları içeren dönemsel analizleri böyle küçük bir tanımlama ile ele almak tarih ilmine yapılan en büyük haksızlıklardan biridir.

Tarih geçmişi derin düşünmek ve geleceğe yön vermektir. Bu düşünce silsilesi ile birlikte tarihin penceresine geniş ve bütünleştirici bir göz ile bakabilmek ve hiçbir düşüncenin etkisinde kalmayarak bilimsel veriler doğrultusunda geçmişi yorumlayıp geleceği şekillendirmek tarih ilminin en büyük amaçlarından biri olmalıdır. Tarih eğitimi bireylere ilkokuldan üniversiteye kadar belli dönemlerde verilmekte ve verilen bu eğitimin kalitesi ise yıllardır sorgulanmaktadır.

Tarih maalesef yeni nesile sıkıcı gelmekte ve gerekli ilgi ve alakayı görememektedir. Bu durumun sorumluluğunu topyekun genç nesle yüklemek çok büyük bir hatadır. Öncelikle verilen eğitimin kalitesi ve eğitimi veren bireylerin donanımı bu ilme olan ilgisizliğin en büyük nedenlerinden birisidir. Özellikle üniversite dönemlerinde verilen eğitim tarih öğrencilerinin eksik bir şekilde yetişmesine neden olmaktadır.

Örnek olarak öğrenciler dil konusunda çok büyük eksiklikler yaşamakta ve ilmin gerektirdiği temel dilleri (Arapça, Farsça, Osmanlıca vb) kullanabilmekte zorluk yaşamaktadırlar. Tarih, her Türk gencinin öğrenmesi gereken temel bir sorumluluktur. Şanlı tarihimizin tozlu sayfalarında altın harflerle yazılmış olan medeniyetimizi öğrenmek kaçınılmaz bir görevdir. Bu yüzden bu ilgisizliğin önüne geçmek için sistemsel eksikliklerden kaynaklanan bu hataların giderilmesi ve yeni çözüm önerilerinin sunulması gerekmektedir.

“Geçmişini bil ki geleceğe sağlam basasın” düsturundan yola çıkılarak geçmişin izleri yeni nesile iyi aktarılmalı ve geleceğin temeli atılmalıdır. Yeni dönemde öğrencilerimiz maalesef söylentiler doğrultusunda tarih yorumu yapmaktadır. Söylentilerin hükmünde tarih yapılmaz günümüzde maalesef bilimsel kaynağı olmayan söylentilerle tarihe iz bırakmış şahsiyetlere nefret söylemleri yansıtılmaktadır. Bu hataların önüne geçebilmek için Tarih bilim ışığında yorumlanmalıdır.

Kaynakları okuyup anlamalı ve bu kaynakları analiz etmek içinde gerekli tüm donanımlara sahip tarih öğrencileri yetiştirilmelidir. Eğer ki bunları yapabilirsek ve tarihimizi gerçek anlamda hak ettiği yerlere ulaştırabilirsek bize ayak bastığımız toprakları emanet eden Atalarıma karşı sorumluluğumuzu ve sözümüzü yerine getirmiş oluruz ve işte o zaman onların yüzüne bakacak yüze sahip oluruz.

PINAR ATALAY

TARİHİN PINARI
Subscribe
Bildir
guest

2 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
TwitterAdres bekirgiller

Tebrikler! Başarılarının devamını katlanarak gelmesi dileğiyle ?

hazellll

canım arkadaşım aşırı keyifli ve bilgilendirici bir yazı olmuş emeğine sağlık.. :)

Bizi Takip Edin