“KILIÇDAROĞLU YERİNİ, SAFINI BELLİ ETMİŞTİR”

Vatan Partisi Bilecik İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın açıklamasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ordu mensuplarına yönelik yaptığı çıkış eleştirildi.

Parti binasında yapılan açıklamada,” Ordumuzun ve Komutanlarımızın Yanındayız” vurgusu yapılarken, Parti İl Sekreteri Feyzi Köse, “Kemal Kılıçdaroğlu yerini, safını belli etmiştir” ifadelerine yer verdi.

Köse, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

ORDUMUZUN VE KOMUTANLARIMIZIN YANINDAYIZ

10 Ocak 2023 günü CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, meclisteki grup toplantısında Türk komutanlarına hakaretler ediyor. “Kariyerist, Bol Apoletli Ortadoğu üniformaları, Ortadoğu askerleri savaşlardan-cephelerden kaçar, haddini bil” gibi, tam da psikolojik harp dairesinin faaliyeti olan açıklamaları, ABD’nin içimizdeki bütün kuvvetleriyle Türk Ordusuna savaş açtığı koşullarda, iç cepheyi bölmeye yönelik saldırıdır. Ülkemizin dört bir yanından kuşatıldığı Suriye’nin kuzeyinden, mavi vatanımızdan, Doğu Akdeniz’den, Kıbrıs Rum kesimi NATO’ya alma girişiminden, Girit’in güneyinde Yunanistan’a karasularını 12 mile çıkart dayatmalarının (ki Türkiye bunu savaş sebebi saydığı halde) olduğu, Yunanistan’ın silah deposuna döndürdüğü ve tüm namlularını ülkemize doğrulttuğu ortamda, ABD’nin yarı resmi organı olan Foreing Policy’ deki yaklaşan seçimlerimize giden süreçte Türkiye’de “Kan banyosu” olarak dediği ortamda bu sözleri sarf edebilen Kemal Kılıçdaroğlu yerini-safını belli etmiştir.

Artık cepheleşmeler çok nettir. Bir yanda milli güçler, karşısında gayri milli olanlar. “Biz değiştik Yeni CHP’yiz” diyenler, Kemal Kılıçdaroğlu, onu ayakta alkışlayanlar Meclis Grubu ve parti yönetimi, altılı masayı oluşturan partiler, FETÖ, HDP-PKK, basın tarafı- Cumhuriyet’i-Sözcü’sü ABD-AB öncülüğünde hep birlikte hareket ediyorlar. Şerefli Türk komutanlarımıza hakaret edenlerin Vatan-Millet diye bir dertleri yok. KHK’lıları yani FETÖ’den- PKK’dan zindanlara tıkılanları, “mahkeme kararı olsun-olmasın serbest bırakacağız” diyenlerin, “Anayasamızdan Türklük kavramını çıkaracağız, Anayasamızın ilk dört maddesini değiştireceğiz” diyenlerin, “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartnamesini” uygulayacağız diyenlerin, “AB tek yönümüz, NATO’nun genişlemesi çok istediğimiz bir uygulamadır” diyenlerin elbette vatan ve millet diye dertler olamaz. “Kimyasal silah kullandı” yalanını yayanların, boşuna değil ordumuzu, komutanlarımızı hedef alması. Atatürk 31 Temmuz 1920’de Afyonkarahisar Kolordu Dairesi’nde subaylara yaptığı konuşmada; “Ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz  hedefi oldu. Orduyu imha etmek için mutlaka subayları mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Düşmanlarımız herkesten evvel onları öldürürler… O’nun yaşamak için bir çaresi vardır: şerefini korumak! Halbuki düşmanlarımızın da kastettiği, o şerefi ayaklar altına almaktır”

Büyük Atatürk 1920’de ne güzel söylemiş, sanki bugünleri görmüş. Bizim şerefli komutanlarımız; PKK’nın hendeklere gömülmesinden, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı Harekâtlarında 15-16 Temmuz hain FETÖ’cü- ABD kalkışmasını canları pahasına bastırırken, Irak’ın kuzeyinde 2.İsrail olacak Kürdistan projesini yok ederken, mavi vatanımızda- Karadeniz’de- Ege’de, Akdeniz’de aynı anda tüm donanmamızla tatbikat yaparken en ön cephede şanla- şerefle görev yapan tüm komutanlarımızın, Mehmetçiğimizin yanındayız. ABD’den, AB’den, Londra’nın dünya sömürücü finans çevrelerinden iktidar dilenenlerin, vatan ve millet diye dertleri olmadığını görüyor ve biliyoruz. Bu sebeple, bütün bu partilerde yer alan tabandaki iyi niyetli; Atatürkçü, Milliyetçi, Devrimci herkese çağrıda bulunuyoruz. Yöneticileriniz yaptıklarını, demeçlerini içinize sindirebiliyor musunuz? Hedefin Türkiye’mizin bütünlüğü, milletimizin, ordumuzun olduğunu görmüyor musunuz? Bizler, tüm iyi niyetli, tabandaki vatandaşlara sesleniyoruz. Gelin Vatan Partisi’ne katılın. Yöneticilerinizin suçlarına alet olmayın.

Buradan söz veriyoruz, ülkemizi böldüremeyeceğiz, milletimizi birlik ve dirlik içinde, üreticilerin milli hükümetinde yer alarak refaha kavuşturacağız. Ordumuzun, Mehmetçiğimizin, şerefli komutanlarımızın yanında, omuz-omuzayız.”