Geçmişten Günümüze Göç Hareketlilikleri, Türkiye’nin Rolü

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Göç, insanların sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik nedenlerden dolayı bir yerden başka bir yere taşınması ve hareket etmesine verilen evrensel bir olaydır. Göç hareketleri sadece Türkiye için değil dünya üzerinde yaşayan tüm ülkeleri ilgilendiren ve tarih süreci içerisinde mutlaka her ülkenin yaşamış olduğu bir tecrübedir. Ülkemizin tarihsel geçmişine baktığımız zaman Osmanlı döneminden itibaren yaşanan göçler tarihin akışını değiştiren önemli gelişmelerin önünü açmış ve Cumhuriyetin ilanına kadar olan süreçte ülkenin sosyolojik ve kültürel değişimini etkilemiştir. Anadolu tarihinde özellikle Osmanlı döneminde bilinen göçler imparatorluğun kaderini bile değiştirebilecek önemli gelişmelerin yaşanmasına neden olmuştur. Örnek olarak 1402 yılında Timur dan kaçan Karakoyunlu Kara Yusuf’un Osmanlıya sığınması ile Yıldırım ve Timur’u karşı karşıya getirmiş ve Ankara Savaşı sonrası Osmanlı Devleti Fetret dönemime girmişti. Bir başka örnekte ise 1492 yılında ise İspanyadan kovulan ve baskı altında kalan Museviler Osmanlıya sığınmışlar ve saltanatın emniyetinde Osmanlı topraklarında refah içerisinde yaşamışlar ve her konuda ilerleme sağlamışlardır. Osmanlı döneminden Cumhuriyetin ilanına kadar etki eden en önemli göç konusu ise şüphesiz Osmanlı-Rus savaşı (93 Harbi) sonrası yaşanan Balkan göçleridir. Osmanlı ile Rusya arasında yaşanan savaş sonrası özellikle Kırımın Ruslar tarafından işgal edilmesi ile yüzlerce Tatar Müslüman kitlesel olarak Osmanlı topraklarına göç etmişlerdir. Bununla birlikte 19. Yy da yaşanan milliyetçi akımlar sonucu Balkanlarda bağımsızlıklarını ilan eden devletlerden de Anadolu topraklarına göçler artmış ve müslüman kesimin oranı müslüman olmayan kesime oranla artış göstermiştir. Osmanlı döneminde göç hareketlerini yoğunlaştıran tarihler 1828 Rus Savaşı, 1853 Kırım Savaşı ve 1877 yılı sonrası yaşanan 93 Harbi kitlesel göçlerin yaşandığı en önemli tarihlerdir. Bu dönemlerde savaşın olumsuz etkilerinden kaçmak isteyen Tatar, Çeçen, Abaz ve Laz müslümanlar, Kafkasyadan Anadolu topraklarına göç etmişlerdir. Özellikle Kırım savaşı sonrası Kırım ve Kafkasya’dan Anadolu yapılan kitlesel göçler dramatik bir boyuttadır. 1870’lı yıllardan başlayan bu göç hareketliği 1920’li yıllara kadar sürmüştür. Bu dönemde yaşanan ve milyonları bulan kitlesel göç hareketleri Osmanlı topraklarına özellikle kamu maliyeti konusunda önemli sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olmuş ve devlet bu göç hareketliliklerine yönelik kendi dahilinde birçok önlem almaya çalışmıştır. Özellikle bahsedilen dönemlerde mültecilere yönelik yapılan idarî çalışmalar ve Şehremaneti teşkilatı bu dönemde faaliyete geçmiştir. Günümüzde de özellikle Orta Doğudan kaynaklanan sosyal, siyasal ve ekonomik düzensizlik Anadolu topraklarına olan göçü arttırmıştır. Özellikle Suriye konusunda tüm dünyanın çözüm odaklı olmayışı ve bölge topraklarında yaşanan baskı, zulüm ve istikrarsızlık milyonlarca mültecinin ( Suriye, Afgan, Irak) kitlesel olarak göç etmesine neden olmaktadır. Her ne kadar bu konu ile ilgili uluslararası arenada çözüme yönelik görüşmeler yapılarda yaklaşık 5 yılı aşkın süredir elle tutulabilir bir sonuç alınamamıştır. Sonuç olarak sadece Türkiye’de değil tüm dünya ülkelerinde yaşanan kitlesel göç hareketleri tarih boyunca devam etmiş değişen sadece zulüm ve baskı altında olan milletlerin farklılığı olmuştur. Geçmişte Balkanlardan ve Kafkasyadan yoğun göç hareketlerine maruz kalan ülkemiz son yıllarda ise Orta Doğudan göç almaktadır. Göçlerin kontrolsüz yapısından ve maliyetinden kurtulmak için öncelikle istikrarsızlığın, zulmün ve baskının yaşandığı ülkeleri refaha ve huzura erdirmek gerekmektedir. Ama maalesef görünürde bu huzuru sağlayabilecek bir kişi , bir kurum yada bir oluşum bulunmamaktadır. Dileğim Türkiye’nin bu rolde tarih boyunca mazlumun yanında zalimin karşısında oluşunu sonuna kadar sergilemesidir.

Tarihsel geçmişimiz ve milli töremiz bize bunu emretmektedir.

PINAR ATALAY

Geçmişten Günümüze Göç Hareketlilikleri, Türkiye’nin Rolü
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Bizi Takip Edin