CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, referandum çalışmaları kapsamında Bilecik’te düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
İlk olarak Şeyh Edebali Türbesini ziyaret eden Muharrem İnce, türbede dua ettikten sonra sevgi gösteriyle birlikte Cumhuriyet Meydanındaki miting alanına geçti.
Yeni Anayasa değişikliği referandumu için vatandaşlardan hayır oyu kullanmalarını isteyen İnce, mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ben bugün 600 yıllık tarihimizin merkezi olan Bilecik’te Şeyh Edebali’nin memleketinde, Ertuğrulgazi’nin memleketinde ve 600 yıllık geçmişimizin başlangıcının, o dik duruşunun kentinde konuştuğumun farkındayım. Bugünlerde bir tartışmadır gidiyor, şuan ki Cumhurbaşkanı, Başbakan meydanlarda 15 Temmuz akşamını tartışıyorlar. Kardeşim gel de Anayasayı anlat, neden evet dememiz gerektiğini anlat, 1. Madde, 2. Madde, 18 maddeyi tek tek anlat, hayır bunu yapmıyor, neden evet vermemiz gerektiğini söyleyemiyor. Dönüyor, dolaşıyor 15 Temmuz akşamı nerdeydin diyor. Hemen arkasından şu çıkıyor, 15 Temmuz akşamı tankın üzerine neden çıkmadın diyor. Sen bir beygirin üzerine çıkamadın da tankı niye söylüyorsun. 15 Temmuz akşamı tankın üzerine sen 8’den gece yarısına kadar nerdeydin, Başbakan hangi tünelde saklanıyordu, Melih Gökçek hangi gecekonduda saklanıyordu, onları bir anlat. Beygirin üzerine çıkamayanlar, tankın üzerine neden çıkmadın diye hesap soruyor. Sen 3 bin polis olmadan tuvalete gidemiyorsun, 3 bin koruma olmadan tuvaletin önünden geçemiyorsun ve meydanlarda konuşuyorsun. Bunların hakkından ben gelirim siz merak etmeyin. Bunların anladığı dil bu. Millete geliyor dört parmak gösteriyor sürekli tek dil diyor, tek vatan diyor, Allah sana 5 parmak vermiş niye beşini birden göstermiyorsun. O beşincisi ne biliyor musunuz? Kul hakkı o kul hakkı. Bilbordlara yazmışlar utanmazlık tavan yaptı artık, diyor ki ezan için evet, hayır çıkınca ezan yerine klasik müzik mi dinleyeceğiz, ayıp ayıp. Allah için evet diye yazmış, Allah evet’e hayır’a karışmaz Allah evet diyene hayır demez ama Allah çalma der çalma kul hakkı yeme der. Tek bayrak için evet afişi asmışlar, utanmazlığa bak, hayır çıktığında çift bayrak mı olacak. Ankara’nın göbeğine Barzani’nin bayrağını dikenler bize gelmiş tek bayrak diyor hadi oradan. Yolda gelirken bir AKP’li yönetici dalga geçiyor benimle, dedi ki Hıristiyanlar İncil üzerine yemin ediyor, biz dedi Kur’an-ı Kerim üzerine yemin etsek siz dedi CHP hemen karşı çıkarsınız dedi. Dedim ki iyi ki Kur’an-ı Kerim üzerine yemin etmiyoruz, niye dedi siz Anayasa üzerine yemin ediyorsunuz uymuyorsunuz, Kur’an’ın üzerine yemin etseniz gene uymazsınız çarpılırsınız dedim.
“Tapuyu verme tapuyu, bunlar tapuyu istiyor senden”
Değerli Bilecikliler bakınız 16’sında Pazar günü sandık başına gideceğiz. Bu ülkeyi yönetecek Başbakanı seçmeyeceğiz, bu ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanını seçmeyeceğiz, milletvekillerini, belediye başkanlarını seçmeyeceğiz, kimin yöneteceğini seçmeyeceğiz, nasıl yönetileceğimize karar vereceğiz. 100 yıl önce, 90 yıl önce Padişah’tan saraydan alınan yetki millete verilen bu yetkiyi bir kişiye verecek miyiz yoksa millete mi kalacak biz buna bakacağız. Deneme yanılma yöntemiyle Anayasa olmaz, gene biz 3-5 sene sonra vazgeçeriz sakın ha, böyle iş olmaz bu mümkün değil. 2010 Anayasasını denediler, referandumu hatırlayın biz yapmayın, hayır dedik onlar evet dedi.
Kim haklı çıktı, biz haklı çıktık. Yargıyı FETÖ’ye teslim ettiler 2010 referandumunda, kendileri kandırıldı, milleti de kandırdılar. Oslo’da PKK ile pazarlık yaptılar, HABUR’da teröristlerin ayağına çadır mahkemesi kurdular, kandırıla kandırıla buraya geldiler, aldatıla aldatıla buraya geldiler. Şimdi kanmamalıyız. Burada kaybedersek hepimiz kaybedeceğiz, çocuklarımız, geleceğimiz, demokrasimiz, bizim derdimiz Recep Tayyip Erdoğan falan değil, Recep Tayyip Erdoğan bir fani bugün var yarın yok, bu yetkileri kime vereceğizle ilgileniyoruz. Sen AK Partiliysen seçimde gider oyunu verirsin, ama tapuyu verme tapuyu, bunlar tapuyu istiyor senden. Bunun adı tek adama kıyak demokrasiye tuzaktır. Yani birisi diyor ki bu memleketin tapusunu ver diyor, bir siyaset adamı bana oy ver diyebilir, ama devleti bana ver diyemez. AK partili, MHP’li, CHP’li, HDP’li kimse bütün siyasi partiler milletin karşısına geçer oy ister, bana oyunu ver der, bunu demek her siyasi partini hakkıdır, ama bana devleti ver diyorlar, devleti işte ona “hayır” diyeceğiz hep birlikte.
“Türkiye’de sacayağı olmalıdır”
En dengeli şey sacayağıdır, üçayak. Bisiklette iki tekerlek var hangisi daha dengelidir, sacayağı bisiklete göre daha dengelidir. Peki, bir sopayı düşünün, tek tekerleği düşünün, o bisiklete göre de dengesiz değil mi işte Türkiye’de sacayağı olmalıdır. Yasama, yürütme, yargı mahkemeler bağımsız olmalıdır, yoksa parti il başkanları hâkimlere, savcılara talimat verirse bu işin içinden çıkamayız. Büyük Millet Meclisi millet adına yasa yapmalıdır, Anayasa’da öyle yazıyor zaten, yürütmeyi denetlemelidir, bakanları denetlemelidir oysa bizden şimdi istenen sacayağını yok et diyorlar, tek tekerleğin üstünde dur diyorlar. Eğer bu devletin bütün anahtarlarını bir kişiye verirsek, bir gün anahtarları kaybettiğinde o kişi kapıda kalırız. Ben bu maddeleri yüz kere okudum, acaba dedim Bilecik’te memur çok memurlara bir şey var mı burada diye baktım, emekli çok, hiçbir şey yok.
Terörle mücadele var mı diye baktım o da yok, öğrenci var mı diye baktım o da yok. Sana, bana, köylüye, işçiye, çiftçiye hiç bir şey yok burada. Burada bir kişiye bir şey var, tek kişiye her şey onun olacak. Nasıl oluyor da benim memleketimin evlatları üniversiteye sınavla giriyor da utanmazlar Suriyelilerin çocuklarını nasıl sınavsız alıyorsunuz. Evet dersen Suriyelilerin çocukları sınavsız üniversiteye girmeye devam edecek, hayır dersen bizim çocuklarımızın yüzü gülecek, karar senin. Allah inancını bile bilmeyen cahiller bunlar. Türkeş’i mezarını ziyaret ediyor, daha dün milliyetçiliği ayaklar altına alıyordu, aklına yenimi geldi Türkeş, ülkücülerde bunu yiyecekti, hiç sanmıyorum vallaha. Unutmayın bir gecede kararnameyle bütün kıdem tazminatlarınız gidebilir, evet derseniz buna hazır olun, evet diyecek olanların aklını başına almalarını istiyorum, sonra yandım Allah deme. Meydanlara geliyor diyorki ben sizin efendiniz değilim, ben sizin hizmetkârınızım diyor, Allah Allah dedim ya arkadaşlara ya bunun 1200 odalı sarayı var mı var, 10 tane uşağı var mı var, helikopterleri var mı, peşinde 3 bin koruma var mı var, doktorlar, hemşireler yanında mı, ambulanslar yanında mı, damadımı bakan mı, sekreteri il müdürümü, şoförü milletvekilimi, Allah’tan hizmetkâr ya efendi olsaydı. Memleketin düştüğü duruma bakın.
“Fakirin çocuğu 20 yaşında ELBAB’ta şehit olacak”
Bir FETÖ muhabbetidir gidiyor, geçenlerde Melih Gökçek, Ankara’daki bilbordlara asmış, sol siyaset ve FETÖ ilişkileri, kitap yazmış. Utanmazlık bu kadar olur, besleyen sen, büyüten sen, parsel parsel satan sen, kucak kucağa yaşayan sen, utanmadan sol siyaset FETÖ’ymüş. Ne istediler de vermedik diyen bunlar değil mi, Rabbim beni affetsin diyen bunlar değil mi. Rabbim seni affeder mi, affetmez mi bunu bilmem, ama milletin seni affetmediği kesin, çünkü anketleri görüyorlar, durum hayır çıkıyor, bunun farkındalar çamurlaşmaları bu yüzden. Bakın 18 yaşında milletvekili yapıyorlar, zengini çocuğu 20 bin lira maaşla, dokunulmazlıkla ve askerlikten muaf olarak milletvekili olacak, fakirin çocuğu 20 yaşında ELBAB’ta şehit olacak, hayır diyorum hayır.
Yine evet dersen milletvekili sayısı artacak. Şanda 550, Türkiye’nin nüfusu 80 milyon, ABD’de 300 milyon Türkiye’nin neredeyse 4 katı. Amerika’da milletvekili sayısı 535. Rusya’nın nüfusu 150 milyon milletvekili sayısı 450. Hindistan’ın nüfusu 1 milyar 250 milyon milletvekili sayısı 532, ya biz niye 600 yapıyoruz. Birde Bakanlar var, Cumhurbaşkanı yardımcıları var, dışarıdan atanan, birde onları ekledin mi 650. 400 trilyon para milletvekiline verilecek. Ben milletvekiliyim, rahmetli babam kamyon şoförüydü, ben bir kamyon şoförünün oğlu olarak bu milletin 400 trilyonuyla fabrika kurulsun isterim, bu 400 trilyonla gençlere iş sahası açılsın isterim, milletvekillerine vermeyelim bu parayı vermeyelim.
Evet dersen bütçenin tümünü bir kişiye bırakıyorsun, tek başına bir kişi yapacak. Evet dersen Anayasa mahkemesinin 12’sini bir kişi atayacak. Evet dersen Cumhurbaşkanı 6 ay süreyle olağanüstü hal ilan edebilecek. Bakın devlet memurlarına sesleniyorum, polislere, öğretmenlere, vergi dairesinde çalışanlara, doktorlara, Ankara’da bir dedikodu var evet çıkarsa 300 bin memuru tasfiye edecekler, kulislerde dolaşıyor. Bir devlet memurunun buna evet demesi için aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım.
FETÖ’cü Milletvekili niye yok?
FETÖ’cü general var mı var, FETÖ’cü Hakim var mı var, FETÖ’cü Savcı var mı var, FETÖ’cü Polis var mı var, FETÖ’cü öğretmen var mı, hemşire var mı, dönerci var mı, davulcu var mı, zurnacı var mı ya hepsi varda FETÖ’cü milletvekili niye yok. Hiç aklınıza gelmiyor mu FETÖ’cü milletvekili bunu sormayalım mı, bak ben açıklayayım Yaşar Tüzün sen nasıl oy kullandın arkadaş gizli oy kullandın, bende gizli oy kullandım, bizim ne oy vereceğimizi tahmin ediyorsunuz değil mi, biz kendimizi ispatlamak için parti yönetimine bunu göstermek için açıktan oy kullandık mı hayır, gittik sandığa iç tüzük gizli oy kullan dediği için gizli oy kullandık. AKP’de bazı milletvekilleri nasıl oy kullandılar, açıktan işte açık oy kullananların hepsi FETÖ’cüdür.”
