Saygıdeğer halkımız, iletişim çağında yine bir acı haber duyduk!…
Bozüyük, Muratdere köyümüz sınırları içinde bulunan alanda Bakır ve molibden madeni işletmesi ve Camili yaylasında mermer ocağı açacaklarmış!…
Bu ne demek?
İlk etapta Binlerce ağacın kesilerek yok edilmesi demek….
Daha da acı verici olanı sularımızın zehirlenmesi demek….
Belki ağaçlarımızı yeniden yetiştirebiliriz. Buna bir insan ömrü yetebilir. Ancak suyumuzun zehirlenmesi ile birlikte binlerce yaşam yok olacak.
Dünyanın bütün paralarını versek giden canlar yok olacak, yaşamlar yerine gelir mi? Elbette ki hayır. Giden hayat geri gelmeyecektir.
Giden yaşamları geri getirmek imkansızken neden ormanlarımız yok edilmek isteniyor.
Bakınız ağaca ve ormana ilişkin birkaç söz ne diyor.
“Bağa geliniz, yeşil giymiş tabiatı seyrediniz. İçiniz açılır, ruhunuz neşe bulur” Mevlana Celaleddin-i Rumi.
“Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
“Ormandan bir dal kesenin başını keserim” Fatih Sultan Mehmet.
“Bir ulusun uygarlık düzeyi üzerinde yaşadığı toprakları ağaçlandırmasıyla ölçülür” Franklin Roosevelt.
“Ormana nasıl haykırırsan öyle karşılık verir” Fin atasözü.
“Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer” Türk Atasözü.
Birkaç doymaz insanların zenginliği için. Ormanlarımızın ve yaylalarımızın yok edilmesine izin mi vereceksiniz?
Sayın yöneticilerimiz, sayın İl Özel İdaresi yöneticilerimiz, Sayın İl Genel Meclisi üyelerimiz, sorum sizlere dir?
Bu kararı sizler vereceksiniz. Hepimiz bu güzel memlekette yaşıyoruz. Bu güzellikler hepimize emanettir. Bu maden işletmesi ve mermer ocağı açıldığında mutlu mu olacaksınız?
Düşünün ama tekrar düşünün.
Yarın bu dünyadan göçüp gittiğinizde çocuklarınız torunlarınız sizlere ne diyecekler? Bir de bunları düşünün…
Hüseyin KORKMAN
