Fransız kimyacı Lavoisier, 51 yaşında giyotinle ölüme mahkûm edilir.
Boynunun vurulmasını beklerken elinde bir kitap vardır.
Cellat, onu giyotine götürmek üzere yanına geldiğinde Lavoisier, nerede kaldığını unutmamak için kitabın arasına bir ayracı dikkatlice yerleştirir.
Giyotine giderken matematikçi arkadaşı Langrange’ı yanına çağırır ve ona şöyle der:
“Kafam sepete düştüğünde gözlerime dikkat et.
Eğer iki kez göz kırparsam, bu, insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha düşünmeye devam ettiğinin kanıtı olacaktır.”
Lavoisier’in kafası kesilir ve sepete düştüğünde, gülümseyerek iki kez göz kırpar.
Bu anı anlatan Langrange şöyle der:
“Lavoisier’in son saniyedeki ispat arayışı, bilimin yüzyıllar boyu yanmaya devam edecek meşalesidir. İnsanları sadece duyduklarına inanmak yerine, düşünmeye ve sorgulamaya davet ediyorum.”
Lavoisier’in bu cesur deneyimi, bilime olan adanmışlığının en çarpıcı örneğidir ve sorgulamanın, gerçeği bulma yolundaki en büyük rehber olduğunu hatırlatır… (Alıntı)