Memleket Partisi Bilecik İl Başkanı Hüseyin Korkman, “Bugünün muhalefeti olanlar millet ittifakı diye bir yapı kurdular. Altılı masa deniliyor kendilerine. Ne yapıyorlar? Ayda bir toplanıp ne yaptıkları belli değil. Masanın altından birbirlerini tekmeliyorlar. Ülkenin hiçbir sorununa çözüm üretmek gibi bir çabaları yok.” dedi.
Başkan Korkman, ülke gündemine dair konuları ele aldığı basın açıklaması gerçekleştirdi.
Memleket Partisi Bilecik İl Başkanlığı binasında gerçekleştirilen basın açıklamasına, Bozüyük ilçe başkanı şükrü Çetiner, Söğüt İlçe Başkanı Adnan Kayalı, Merkez İlçe Başkanı Okan Vural ve partililer katıldı.
Burada gazetecilere açıklamada bulunan Başkan Korkman, “Önümüzde ki seçimlere giderken birçok soruyu kendimize sormamız, sorgulamamız bulduğumuz cevaplara göre notumuzu vermemiz gerekiyor. Buna göre bu günün iktidarı iyi geçer not alırsa bu iktidara devam diyeceksiniz. Bu gün ki iktidarının notu geçer değilse bu yorgun, beceriksiz iktidarı değiştireceksiniz.” ifadelerine yer verdi.
Açıklamasında iktidara yüklenen ve 6’lı masa ile ilgili de eleştirilerde bulunan Başkan Korkman, “6’lı masanın ülkenin hiçbir sorununa çözüm üretmek gibi bir çabası yok. Sadece AK Parti gitsin de yerine biz gelelim. Kaldığı yerden biz devam edelim siyaseti yapıyorlar.” diyerek şu ifadeleri kullandı:
Ülkemiz Cumhuriyetimizin ikinci yüzyıla girdiği günlerde Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimi yapacak. Memleket Partisi Bilecik İl Başkanlığı olarak bir hatırlatma ve tespit yapmak istiyoruz. Çok partili hayata geçilen 1946 yılından bu güne kadar bir bakalım. CHP iktidarı sadece uzun süre iktidarda kaldı değişim gerektiği için mi 1950 yılında yapılan seçimi kaybetti? Tabi ki öyle olmadı.1950 seçimlerinin kaybedilmesinde 7 Eylül 1946 yılında yapılan devalüasyonunun etkisi yok muydu? Yoğun işsizliğin etkisi yok mu? Başta Karadeniz olmak üzere açlık sınırına gelen insanların büyük bir iç göç yaşamasının etkisi yok mu? 1950 yılında iktidar olan Demokrat Parti her ne kadar 1960 yılı darbesi ile iktidarı bırakmış gözükse de 1959 yılında ülkemizdeki enflasyonun yüzde 208 oranında olmasının etkisi yok mu? O günlerde Türkiye Brezilya’dan sonra en yüksek enflasyon sahip dünya da ikinci ülke değilmiydi?1960 darbesi olmasaydı yapılacak ilk seçimlerde iktidarı kaybetmeyecek miydi? Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz’ ın kurduğu hükümetler hep ekonomik krizler neticesinde iktidarlarını bırakmadılar mı? 2002 yılında AKP seçimi nasıl kazandı? O günleri iyi hatırlayalım. Bülent Ecevit’e Yazar kasaların atıldığı görüntüler bizim hafızalarımız da. Bu arada Süleyman Demirel’ in “Boş tencerenin götürmeyeceği iktidar yoktur” sözleri de yine hafızalarımızda. Bu gün yine tencereler boş değil mi?
Bu günlere geldiğimizde ülkemizin durumuna bir bakalım. Mevcut iktidar partisi AKP ülkemizi ne duruma getirdi? AKP 2002 yılında iktidar olduğunda enflasyon %30. Bu gün ise inanırsak TÜİK’ e göre %83, ENAG ‘ göre %186. İstanbul Ticaret Odasına göre yüzde 110. Nereden nereye? AKP 2002 yılından bu güne kadar iktidarda kalmasında muhalefetin hiç mi etkisi yok? AKP geçmiş iktidarların ülkemiz için yoktan var edilen tüm fabrikaların yok pahasına tamamını satmadı mı? Her şeyi beton siyaseti ile bu günlere getirmedi mi? AKP’nin tüm politikaları kendilerini iktidar yapan küresel sermayenin emellerine ve amaçlarına hizmet etmiyor mu? Bu günün iktidarı AKP sadece ekonomiyi mi batırdı? Tabi ki hayır. Eğitimi cemaatlere teslim etmedi mi? Adaleti cemaatlere teslim etmedi mi? Bu güne kadar işsizliğe çare olmak için bir fabrika kurdu mu? evet yol yaptı. Bu yollar nereye çıkıyor? Geçiş garantili bu otoyollar milletimizin cebinden alınan paralar değil midir? Alınan bu milyonlar katrilyonlar kimlerin cebine gidiyor? Hasta garantili şehir hastanelerini bu günün iktidarı yapmadı mı? Ülkemizin yurttaşları hastalanmak zorunda mı? Plansız tüm işleri bu AKP iktidarı yapmıyor mu? Bu günün iktidarı AKP zengin toprakların fakir çocukları olmamız için ne lazımsa yapmıyor mu? Ey güzel ülkemin güzel insanları bizleri savaşan ülkelerinden gelecek buğday, mısır ve ay çiçek yağı yüklü gemileri bizlere müjde olarak vermediler mi? Ülkemizin tarımını bitirmediler mi? Tamamen tüketim yapan bir ülke yaratmadılar mı? Ülkemizin iç ve dış borçları Cumhuriyet tarihimizin en yüksek olduğu dönemler değil midir?
Bu soruların cevapları çok açık değerli yurttaşlarımız. Önümüzde ki seçimlere giderken birçok soruyu kendimize sormamız, sorgulamamız bulduğumuz cevaplara göre notumuzu vermemiz gerekiyor. Buna göre bu günün iktidarı iyi geçer not alırsa bu iktidara devam diyeceksiniz. Bu gün ki iktidarının notu geçer değilse bu yorgun, beceriksiz iktidarı değiştireceksiniz. Bu günün iktidarına muhalefet olan partilerin uyguladığı politikalar ile sanki birlikte hareket ediyorlar. Bir bakın değerli yurttaşlar. Bu güne kadar muhalefet partileri neler yaptılar? Yapıyorlar.
İktidar her sallandığında bir yanlışa imza atıp iktidarı kazandırmadılar mı? Biri Atatürk devrimlerinin altını oyuyor. Olmayan Türban sorunu nu yeniden ortaya atarak mevcut iktidara pas atmıyor mu? Atatürk’e deccal diyen Said-i Nursi ‘yi baş tacı etmiyor mu? Cemaatlerin kapılarında beklemiyor mu? Biri bu gün mühürsüz oylarla değişen ucube Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olduğunun farkında değil. Olmayan başbakanlığa aday olmuyor mu? Biri bu gün ülkemizin beka sorunu haline gelen göçmen-sığınmacı sorununun baş sorumlusu değil mi?
Bir diğeri 70 yılda ödediğimiz vergilerle yoktan var edilen tüm değerlerimizin satışında imzası olan ekonomist değil mi? Bir diğeri cemaatler ve tarikatlarla yol yürüyenler değil mi? Sivas’ ta yakılan aydınlarımızın avukatlığını yapmadı mı? Bu günün muhalefeti olanlar millet ittifakı diye bir yapı kurdular. Altılı masa deniliyor kendilerine. Ne yapıyorlar? Ayda bir toplanıp ne yaptıkları belli değil. Masanın altından birbirlerini tekmeliyorlar. Ülkenin hiçbir sorununa çözüm üretmek gibi bir çabaları yok.
Sadece AKP gitsin de yerine biz gelelim. Kaldığı yerden biz devam edelim siyaseti yapıyorlar. Bunları kazanılan belediyelerde görüyoruz. Bunlar mı yorgun beceriksiz AKP iktidarından ülkeyi kurtaracak? Bu güzel ülkemin yurttaşları Cumhur ve Millet ittifakına sıkıştırılmadık mı? Kırk katır mı? kırk satır mı? Hiç birimiz buna mecbur değiliz. Artık seçenek var Memleket Partisi var. Bu günün iktidarına; bu güne kadar muhalefet eden partiler umut olamıyorlar. Bu nedenle yeni bir seçenek olarak kurduğumuz Memleket Partisi Genel Başkanı sayın Muharrem İnce’nin dediği gibi “Allah’ın izni milletimizin isteği ile” bu iktidarı da bu muhalefeti de birlikte gönderecektir. Bunun için Ne Cumhur Ne millet Tek Yol Memleket diyoruz. Bizim yolumuz Ne sağdan Ne soldan Atatürk’ün yolundan diyoruz. Biz cumhuriyetçi demokrat bir partiyiz. Gelin memleket partisine Geleceğimizi hep birlikte geri alalım.”
