İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi(GİK) (Söğüt eski Belediye Başkanı) Halil Aydoğdu 6’lı Masa’da yaşanan krize ilişkin sitemize özel açıklamalarda bulundu.
Aydoğdu; 6’lı Masa’da o gün yaşanılanları ve sonrasını, Millet İttifakı ile tekrar hangi şartlarda yola devam edeceğini ve bundan sonrası için ne gibi bir yol haritası izleneceğine yönelik ayrıntılar verdi.
“HANGİ ADAY ÖNE ÇIKIYORSA ONU ADAY YAPALIM”
“Ben dedim o olsun’ değil bizim derdimiz” diyen ve o gün 6’lı Masa’da yaşanılanları hatırlatan Aydoğdu, konuşmasına şu şekilde başladı:
“Netice itibariyle masada Sayın Genel Başkana karşı gösterilen tavır bizi masanın dışına itmiştir. Biz kendi adımıza herhangi bir talepte bulunmadık, bulunmuyoruz da. Ne, ‘bizim genel başkanımız aday olsun’ diyoruz, ne, ‘Bizim partiden birini aday yapalım’ diyoruz. Diyoruz ki, ‘Yapılan anketlerde siz çıkmıyorsunuz, iki tane belediye başkanınız sizin önünüzde’ Dolayısıyla bunlar Cumhuriyet Halk Partisi rozeti taşıyan belediye başkanları. Bunlar şu partiden veya bu partiden değiller. Cumhuriyet Halk Partisi rozeti taşıyan belediye başkanları. Sizde bu partinin genel başkanısınız. Hepimizin ortak bir hedefi var. Birbirinden farklı bu kadar partinin bir araya gelmesinin sebebi de bu hedef. Bir amaç uğruna burada buluştuk, burada bir araya geldik. Hatta, bu 6’lı Masa’nın dışında var olan pek çok parti de aynı hedefi öngörüyor. Siz genel başkan olarak kazanacak bir adayla çık, ‘bizim 6’lı Masa’nın adayı ismi ne olursa olsun adayı bizim şu belediye başkanımızdır’ de. ‘Yok bunu yapmam’ diyorsan o zaman, ‘Ben kazanırım’ diyorsan kazanıp kazanmayacağınızı teyit açısından her partinin çalıştığı anket kurumları var. Her parti kendi firmasıyla bir anket yaptırsın, bu anketlerin ortalamasını alalım, hangi aday öne çıkıyorsa onu aday yapalım. Çünkü, şurası çok önemli, ‘Ben dedim o olsun’ değil bizim derdimiz.”
“YAPALIM ANKETİMİZİ”
“Bu seçim gerçekten Türkiye’nin en önemli seçimi.” vurgusu yapan Aydoğdu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu seçimin kazanılması Türkiye için son derece önemli. Hani dedik ya, ‘Apoletlerinizden kurtulun’, ‘Yok benim omzumda 5 yıldız var, seninkin de 4 yıldız var’ dan ziyade biz bu ülkeyi nasıl düzlüğe çıkartırız buna bakalım. Bu sebepten dolayı diyoruz ki, ‘kazanılacak bir adayla gidelim’ Biz yanılmış olabiliriz, siz öndesinizdir, sizinle daha rahat kazanılacaktır. Yapalım anketimizi 3-5 günde yapılır bu anketler. Sağlıklı bir aday ortaya çıkartalım bununla gidelim. Ama Sayın Kılıçdaroğlu, ‘ben buna kapalıyım, belediye başkanları aday olamazlar’ diyor. Bunun üzerine anket öneriliyor, ‘Buna da kapalıyım’ diyor. Genel Başkanımızda diyor ki, ‘Ben şu an itibariyle buna evet veya hayır diyemem, partimizin yetkili kurullarında görüşmem lazım.’ ‘Yetki almadan mı geldiniz siz buraya?’ diye soruluyor. Deniliyor ki, ‘Biz yetki ile çalışmıyoruz, birebir yüz yüze kurullarda tartışıyoruz ondan sonra kararımızı alıyoruz’ Kemal bey devreye giriyor, ‘ O zaman biz 5 lider mutabakatı imzalayalım, adayımızı açıklayalım, siz yetkili kurullarınızla görüştükten sonra tavrınızı belirlersiniz’ diyor. Yani açıkça, ‘Sizin kararınızın bizim için bir hükmü yok’ siyasete ve nezakete uymayacak bir tavır. Netice itibariyle hanımefendi diyor ki, ‘O zaman benim burada oturmamın bir anlamı kalmadı, kalkayım o zaman’ diyor. Kemal bey, ‘ Siz bilirsiniz’ diyor. ‘Siz bilirsiniz’ cümlesinden sonra araya Sayın Davutoğlu ile Sayın Babacan giriyor.”
“MASADA KALACAKLAR MI?”
Herhangi bir uzlaşı olup olmayacağına ilişkin de konuşan Aydoğdu: “Bu güne kadar o masada he konu 6 tane liderin imzasıyla ortaya çıkartıldı. Birçok konuda bazı partiler şerh koydular, ‘Biz bu şeyin altına imza atmayız’ dediler. Bunun üzerine o metinler, mutabakat metinlerinden çıkartıldı. Hatta bir kelime üzerinden, bir cümle sebebiyle bazen bir paragraf sebebiyle 6 tane genel başkanın altına imza koymayacağı, koymasına engel olacak metinler, kelimeler, cümleler o mutabakat metinlerinden çıkartılırken, Cumhurbaşkanı adaylığı gibi çok önemli bir konuda herhangi bir siyasi partinin bir çekincesi, bir şerhi ortada dururken, ‘Biz bunu imzalarız’ demek etik değil, doğru değil. Diyoruz ki, ‘Bu kurala, bu ilkeye uyacaklarını, buna göre bir arayış içerisine çözüm noktası aranacağı bir şey verilirse tabi ki biz masada kalmaya devam ederiz.” dedi.
“BİZ BURALARA ÇOK TAKILMIYORUZ”
İYİ Parti’deki istifalara ilişkinde değerlendirmelerde bulunan Aydoğdu şunları aktardı:
“Biz yola çıkarken Türkiye’yi milletin iradesine sadık kalmak ve yönetmek üzere yola çıktık. Benim İYİ Parti’de bulunmam bir şahsa bağlı değildir. Bu bir davadır bu bir harekettir, Şahıslar gelir-geçer ama önemli olan burada hedefe koyduğumuz davamızdır. İstifa eden arkadaşlar bana göre tabi ki doğru yapmamışlardır. Biraz beklemeleri gerekiyordu ortalığın aydınlanması noktasında. Ondan sonra ortaya çıkan bizim siyasi duruşumuz beğenilmediyse istifa edebilirler tabi ki. İstifa etmekte bir partiye üye olmakta insanların hür iradesiyle doğrultusunda verecekleri bir karardır. Buna hiç kimse, ‘İstifa etmeyin, durun da’ diyemez. Veya üye olmak istemeyen birileri zorla üye yapılamaz. Siyasi partilerde bu geçişkenlikler olur. Beklentiler vardır, beklentiler yerine gelmediklerinde insanlar kendi açılarından üzülürler ve sonuç itibariyle de istifa ederler. Bazı insanların beklentileri doğar illa şahsi beklentiler anlamında değil; ülke menfaatleri noktasında beklentileri vardır. Bu beklentilerin gerçekleştirilmesi için de üye olurlar. Bir siyasi partide zaman zaman ufak tefek istifalarda olur. Zaman zaman katılımlarda olur. Bunlar siyasetin doğasında var olan şeylerdir. Biz buralara çok takılmıyoruz.”
“İYİ PARTİ GEREKİRSE KENDİ ADAYINI ÇIKARTIR”
İYİ Parti olarak aday çıkartıp çıkartmayacakları yönünde de görüş belirten Aydoğdu, “İYİ Parti kuruluş dönemi ayarlarındadır. Biz milletin talepleri, milletin istekleri doğrultusunda siyaset yapan bir partiyiz. Netice itibariyle halkımız bize ne söylüyorsa, biz bunları yerine getiriyoruz. İYİ Parti gerekirse kendi adayını çıkartır.” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.
Dün akşam suratındaki ifadeyi gördük.zorla getirilmiş gibiydi