2017 yılının Eylül ayından beri parçası olmaktan mutluluk duyduğum İstanbul Barosu Tiyatrosu’nun temelleri 7 Mart 2010 tarihinde tamamı Avukat ve Stajyer Avukatlardan oluşan 30 kişilik ekip ile atılmıştır. Yıllardır yerli ve yabancı birçok oyunu sahneye koyan topluluğun son oyunu Nazım Hikmet RAN’ın ENAYİ isimli oyunudur. Yıllarca sürgün yaşamış bir şairin oyununu bugün sahneye koymak, oynamak ve bir parçası olmak oyunun yönetmeninden oyuncularına ve teknik ekibine kadar hepimiz için çok büyük bir gurur.
Nazım’ın usta kaleminden ilk olarak “İnsanlık Ölmedi Ya” adıyla daha sonra ise “Enayi” adıyla kaleme alınan oyunumuzu daha çok sahne daha çok seyirci ile kavuşturmak bizlerin şu an için en büyük mutluluğu. İşte bu yüzden 15.12.2019 tarihinde çok sevdiğimiz oyunu çok sevdiğim memleketimde de oynamak benim için oldukça keyifliydi.
İstanbul’dan “Bilecik nerede?”, “Bilecik’e ilk defa yolum düşüyor.”, “Bilecik’te canlı müzik yapan yer mi var?” esprileriyle çıkmış olduğumuz yolculuğun akşamında ekip arkadaşlarımla beraber Bilecik’te sevilen bir kafenin Cumartesi canlı müzik aktivitesine katılımımız sonrasında gecemiz “Yılbaşında da Bilecik’e mi gelsek acaba” esprileriyle son buldu. Pazar günkü Bilecik gezimiz ve akabinde buluşmuş olduğumuz Bilecik seyircisi sonrasında ben Bilecik’i çok sevmiş 15 kişi ile birlikte İstanbul’a geri döndüm. Tam da bu sebeple teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Bilecik Belediye Başkanı Semih ŞAHİN’e Teşekkürümdür;
herkes farkındadır ki, bir etkinliğe, bir topluluğa değer vermek ve destek olmak o etkinliğe yardımcısını yahut temsilcini göndermek değil, bizzat orada bulunmaktır. İşte bu yüzden kıymetli eşi Serpil ŞAHİN ile beraber oyunumuza iştirak eden Semih ŞAHİN’e sanata vermiş olduğu değer için ekibim ve kendi adıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Bilecik Belediyesi’ne Teşekkürümdür;
Etkinlik organizasyonumuzun başından sonuna kadar görüşüp iletişim kurduğum herkes, her şey nasıl daha da güzel olur diye ayrı ayrı çabaladı. Hatta benim misafirlere Bilecik turu düzenlememiz teklifime karşı “bir de rehberiniz olsun siz gezerken” fikriyle geldiler.
Pazar günü hep beraber Yaşayan Şehir Müzesi’nde “Kıl Çadır”da başlayan yolculuğumuzda hem Türkiye tarihi hem de Bilecik tarihini, Bilecik kültürünü dinleyip gördükten sonra müze gezimiz Cumhuriyet Odası’nda hayranlıkla ve taş plaktan yükselen sedalarla son buldu.
Daha sonra yine rehberimizle beraber Saat Kulesi ziyaretinden sonra birbirinden güzel ve bir o kadar da hüzünlü tarihi anıları dinleyerek bir zamanlar viran olmuş topraklara hüzünle bakarak “Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi”ne doğru yol aldık. Hızlandırılmış Osmanlı tarihi bilgisi sonrasında kendimizi Şeyh Edebali ‘nin huzurunda bulduk.
Bilecik gezimizin sonunda hepimiz çok iyi anlamıştık Bilecik neden “Kuruluşun ve Kurtuluş’un Şehri” idi, burada bir devlet nasıl kurulmuş bir halk nasıl kurtulmuştu… Hem tarihimizi en güzel şekilde tanıtan hem de İstanbul Barosu Tiyatrosu’nu en güzel şekilde ağırlayan Bilecik Belediye’si çalışanlarına teşekkürlerimle…
Bilecik Barosu ve Bilecik Barosu Başkanı Av. Halime AYNUR’a Teşekkürümdür;
İstanbul’da herkes, özellikle de Avukatlar hep yorgun, hep yoğun, hep az mutlu… İşte bu yüzden daha telefonda bütün samimiyetini, neşesini hissettiren, enerjisini ve desteğini esirgemeyen Bilecik Barosu Avukatlarına ve katılımıyla bizleri onurlandıran Bilecik Barosu Başkanı Av. Halime AYNUR’a sonsuz teşekkür ederim. Oyun sonrası hediye etmiş olduğunuz çiçek şuan bu yazıyı yazarken dahi evimi buram buram kokutmakta…
Bizi Sahnede Yalnız Bırakmayan Tüm Seyircilerimize Teşekkürümdür;
Bilecik’te de sahne almamız için bizi yönlendiren ve hiçbir desteğini eksik etmeyen geçtiğimiz hafta sonunun temel taşlarını döşeyen amcam Suat EREN’e, beni yıllardır her güzel günümde her sahnemde destekleyen aileme ve akrabalarıma, oyunumuzda alkışlarıyla yanımızda olan sevgili Bileciklilere gönülden teşekkür ederim…
Son olarak, oyunda yanımızda olan ve bu teşekkürü sizlere ulaştırmama yardımcı olan Erhan TOKA ve Bilecik Yerel Basınına teşekkürlerimle…
17.12.2019
Av. Merve EREN
