Müzeler, kültürel ya da tarihi öneme sahip olan nesnelerin korunduğu, sergilendiği, yerlerdir. İlk çağlardan çağımıza kadar olan bütün süreçleri müzeleri gezerek öğrenebiliriz. Hepsi insanlık için çok önemli ve kıymetlidir. Çünkü müzeler bizlere tarihi, kültürü, bilim ve sanatı sergiler. Günümüzde hemen hemen şehire arkeoloji veya etnografya müzeleri açılıyor.
Bilecik’in de kendine ait arkeoloji müzesi, yaşayan şehir müzesi, Söğüt ve Bozüyük’te bulunan müzeleri vardır. Müze kadar değerli birde Şeyh Edebali Türbesinde bulunan Osmanlı padişahları şeridi vardır. Padişahların portre ve hayatları çini motifleriyle anlatılmıştır. Anlatacağım ilk müze şehir merkezinde yer alan Bilecik Müzesidir..
Müzenin bulunduğu bina ilk önce Jandarma binası olarak yapılmış, alt katları hapishane olarak kullanılmıştır. Yunanlılar tarafından yakılıp tahrip edilmiştir. Ardından bina yeniden inşa edilmiş, restore edilmiş ve 2006 yılından itibarende müze olarak kullanılmaya başlanmış . Binası bile başlı başına bir tarihtir. Binanın içerisine girdiğinizde sağ taraftaki ahşap merdivenlerden önce sizi etnografik kısımın bulunduğu kata getiriyor.
Bu katta Oba kültürünü tasvir eden canlandırmalar, çadır (otağ), yayık yapan Türk kadını sırtında bebeği ile, kaynayan kazan görüntüsü ve fotoğraflandırmalar mevcut. Ardından Osmanlı Devletinin tebaya kısmının günlük yaşamı canlandırılmış. Giydikleri kıyafetler (kadın ve erkek), haremlik ve selamlık bölümleri, mutfak bölümü, kağnı arabası, duvar halıları ve kilimler, halı dokuma tezgahı mini, silahları (tüfek, kamı, hançer vs.) gelin odası ( içinde çeyizi ) de bulunmaktadır.
Üst kattda ayrıca cam fanuslar içinde köstekli saatler, silahla, kadınların takıları, giydikleri fes ve şapkalar, porselen ve seramikler, purolar, süs eşyaları da bulunmaktadır. Alt kata inip arka bahçeye ulaştığınızda taş bloklarla örülmüş bi avlu içinden geçip eskiden zindan yerine kullanılan yerlerde Antik dönemlere ait seramikler heykelcikler görmek mümkün. Meryem Ana’dan tutunda Medusa’ya kadar küçük heykeller görebilirsiniz. Bu eserlerin çoğu Paleotik çağdan tutunda Bizans’a ait eserler bulunmaktadır. Görmüş oluyoruz ki Bilecik bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış, koynunda nice izler barındırmış.
Gelelim müzenin son kısmı ön bahçeye,burada da çok özel steller, mezar taşları, lahitler, vaftiz kapları, sütunlar bulunuyor. Diğer bir müzemiz; Yaşayan Şehir Müzesi… Bu müzede ağırlıklı olarak geçmiş dönemlerde Bilecik’te yaşayan halkın nasıl bir yaşam sürdüğünü, Milli Mücadele dönemindeki cephelerin canlandırılmasını, meslek gruplarının tanıtımını burada görmek mümkün. Ayrıca yakın zamanda müzeye birde Cumhuriyet Odası açıldı.
Hem çocuklarınızla hem arkadaşlarınızla burayı gezip, yöresel kıyafetleri deneyebilir, fotoğraf çekilebilirsiniz. Müzede ara dönemlerde meslek gruplarını öğreten kişiler oluyor. Örneğin; kilim dokuma, el oyası, bez bebek yapımı, gibi yine yöresel ürün tanıtımı yapılıyor. Mutlaka ziyaret listesine ekleyin. Bir diğer müzemiz; Bozüyük Müzesi.. Bu müze Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşı Albay İbrahim Çolak tarafından yapılmış bir köşktür. Bu köşk sıradan bir köşk değildir.
Bozüyük’ü yukarıdan gören bir tepenin üzerine konumlanmıştır ve Cumhuriyet Döneminin ilk binalarındandır. Müzenin içini belli odalara ayırmışlardır. Eserlerin bir çoğunu köyler ve bağışçıların verdikleri ile oluşturulmuş. Bu odalar; Tematik Oda, Sosya-kültürel Oda, Milli Mücadele Dönemi Odası, Ekonomi Odası, Coğrafya Odası, İlk Ayak İzleri Odası vardır. Ayrıca müze girişinde bir de uçak ve tank sergilenmektedir..
Son müzemiz ise Söğüt Ertuğrul Gazi Müzesi.. Binanın yapım tarihi bilinmemekte fakat Memiş Ağa tarafından yapıldığı ve ‘sargı evi’ olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bina 2001 yılında restore edilmiştir. Müzede eski kıyafetler, çömlekler, halı, silah, ölçü aletleri, para keseleri, sikkeler sergilenmektedir. Bahsettiğim bütün müzeleri ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Yanı başımızda bulunan müzeleri ziyaret edip, eski ve yakın tarihimizi öğrenebilir. Atalarımızdan kalan izlerin kıymetini daha iyi anlarız.Çocukların da hayal dünyasını geliştireceğini unutmayın. Kültür ve tarih mirasımızı gelecek nesillere aktaran müzeleri mutlaka ziyaret etmeli ve değerini bilmeliyiz.
HAZEL YAMAÇ’IN DİĞER KÖŞE YAZILARI:
