ÇIKAR ULAN DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLAYI!…
Adamın birisi çok mu çok küfür ediyomuş ve bu durumdan da kendisi de çok muzdaripmiş.
Ve bu vatandaş aynı zamanda da beş vakit de namaz kılarmış.
Gel zaman git zaman günün birinde çok rahatsızlık duyduğu bu konuyu hocaya açmış.
“Hocam ben beş vakit namaz kılıyorum ama ağzımda çok bozuk benim, çok küfür ediyorum ve ben bundan dolayı da çok muzdaribim, bana bi akıl ver de kurtulayım şu dertten” demiş..
Hoca da; “kolayı var onun, sen şu dilinin altına bi bakla koy, öle dolaş. Küfür etsen de anlaşılmaz” demiş.
Adam hocanın dediğini yapmış, dilinin altına baklayı koymuş.Küfür etse de anlaşılmıyomuş artık.
Günün birinde bu vatandaşla hoca camiden çıkıyolar, şakır şakır da bi yağmur yağıyo o esnada…
Yolda yürürlerken evin birinden camdan bi çocuk seslenmiş;
“amca amca 1 dakika bekler misiniz?” demiş.
Bir dakika, iki dakika, üç, beş, derken aradan yarım saat geçmiş ama bizim hocayla malum adam olmuşlar sırılsıklam…
Neyse çocuk cama gelmiş, elinde bi tane tavuk…
“Tamam gidebilirsiniz” demiş.
Hoca; “evladım bir dakika dedin, oldu yarım saat. Bizi de bu yağmurda ıslattın, tavuğu göstermek için miydi bütün bunlar?” demiş.
Çocuk da; “amca bizim tavuk gorkta yatıyo. Annem de bana oğlum yoldan sarıklı birileri geçerse tavuğu onlara göster, çıkacak civcivler de tepeli olur dedi. Ben de ytavuğu kümesten alıp size gösterdim, artık çıkacak civcivler tepeli olacak” demiş…
Bizim hoca dönmüş adama, “ÇIKAR ULAN ÇIKAR DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLAYI” demiş…
Şimdi bu bir hikaye değil mi?
Ama her hikayede de bi anafikir vardır bana göre…
İnsanları çok fazla zorlayıp da dilinin altındaki baklayı çıkartmamak gerek…
Çıkarttırırsanız da katlanırsanız bazı şeylere…
HOŞÇAKALIN
