Kardeşim aradı bugün işyerindeyken,
– Abla sana bir haber vereceğim ama çok kötü… Cemre kaza yapmış…
+ Yaşıyor mu?
…
Ah Cemre… Aynı lisede okuduk, benden iki yaş küçüktü. O benim lise mezuniyetime geldi, ben de onunkine gittim. Bozüyük Anadolu Öğretmen Lisesi’ni birincilikle bitirdi Cemre. Bazı insanlarla hep görüşmezsin ama gerektiğinde konuşursun, uzaktan uzağa seversin. Cemre de öyleydi benim için.
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandığında konuştuk, isteğe bağlı hazırlık okuyup okumamak konusunda. Ben okursa ne bir yılını ne de başka hiçbir şeyini kaybetmeyeceğini kendisine anlattım. Sonra bir süre sonra Erasmus Programı ile yurtdışına gitmeyi düşünüyordu bunun üzerine de detaylı konuştuk… Yıllar geçti, ben mezun oldum, mesleğe atıldım, İstanbul’a yerleştim ve sonra Cemre mezun oldu. Yine konuştuk, kararsızım İstanbul
-Eskişehir konusunda diyordu…
Cemre’yle biz dönem dönem konuşurduk hep, bir de birbirimizin doğum günlerini kutlardık. Cemre’nin sözü geçtiğinde “onun öyle asi, havalı görünümünün altında çok naif biri var, ben severim Cemre’yi” derdim.
01.01.2020 günü sosyal medyada yaptığı son paylaşımında “Biliyorsunuz 2020 benim yılım olacak.” demişti. 2020 onun yılı olacaktı, olmalıydı. Bir anlık kaza neticesinde yok oldu bütün hayalleri, başarıları.
Sabah aldığım telefondan beri gelemiyorum kendime, toparlayamıyorum ruhumu, gözümün önünden gitmiyor Cemre ve de onun içinde can verdiği o lanet araba.
Ölmek bu kadar kolay olmamalı!
CEMRE’NİN “O HAVADA”, “O YOLDA”, “O ARAÇLA” NE İŞİ VARDI?
Sabahtan beri düşünüyoruz, üzülüyoruz derken maalesef öfkeleniyoruz! O havada, o yolda, o araçla ne işi vardı bu su gibi genç kızın? Niyetim kimseyi zan altında bırakmak değil ancak Cemre’nin ölümünde iş bitirici, prensip sahibi bir “ÜSTAD AVUKAT” ihmali var mıdır acaba? Kaza haberini aldığımdan beri bunu da düşünüyorum. Haberlerde “Müvekkili ile Eskişehir H tipi Ceza evinde yapmış olduğu görüşmeden dönerken” kaza geçirdiği yazıyor.
Eskişehir, Bozüyük, Bilecik günlerdir kara esir, her yerde yolları kapatan kar görüntüleri, kayan araçlar, kazalar… Karda dışarı çıkmak öğrenciye, öğretmene sakıncalıydı da AVUKATA DEĞİL MİYDİ? O havada, o yola, o araçla çıkmanın sebebi birçok stajyer Avukatın ve genç meslektaşlarımızın maruz kaldığı “o işi bugün halledelim, yarın sabahtan hallolmuş olsun” gibi cümleler miydi yoksa?
Ben çalışmış olduğu büronun fotoğraflarını arada görürdüm sosyal medyada. Altın yaldızlı, heykelli, gösterişli, “zengin” bir büroda çalışırdı. O altın biblolu büronun Avukatı Cemre PARMAKSIZ okulların tatil edildiği, yolların kapandığı günde neden bu kadar eski model ve hava koşullarına karşı zincir de dahil olmak üzere hiçbir tedbiri olmayan bir araçla yollara düştü?
Güzel Cemre her zaman yaptığı gibi giyindi, hazırlandı, mesaisine başladı ve birkaç saat içerisinde hayatını kaybetti. Cemre neden hayatını kaybetti?
Karda kışta yola düşmüş iki gencin vefatının bizlerde yaşattığı acıyı düşündükçe ailelerine kıyamıyorum, Cemre’ye kıyamıyorum…
2020 senin yılın olacaktı, senin olsundu Cemre… Hoşça kal…
08.01.2020
Av. Merve EREN
İLGİLİ HABERLER:
TOFAŞ türü araçlar yüzünden daha kaç insanımız hayatını kaybedecek.Bir an önce trafikten toplatılması gereken araçlar bir çok insanımızın sebebi oluyor.Bir çoğu 17-18 yaşındaki şahışların elinde oyuncak olmuş durumda.Her yerini kesip biçip ölüm makinasına dönüştürdükleri araçlar trafikte dolaşıyor.Olayda şoförde vefat etmiş allah rahmet eylesin fakat genel durum malesef bu halde.Çok üzücü…Allah rahmet eylesin.Ailesinin sevenlerinin ve hukuk camiasının başı sağolsun.